Balıkesir ile Çanakkale illerini her yönden birbirlerine bağlayan iki yüz on iki kilometrelik bir yol vardır. Adına Çanakkale ya da Balıkesir ŞOSE’ si denir.
** Şose, kırık taş veya çakıl taşı döküldükten sonra üzerinden silindir ile geçilerek sıkıştırılarak ve düzleştirilerek hazırlanan basit bir tür yoldur. Şosenin asfalt yollardan farkı, şose yol yapımında asfalt gibi yapıştırıcı ve birleştirici herhangi bir malzemenin kullanılmamasıdır. Bazen taşların üzerine kum da dökülür.
Şose yollar, toprak yollara nazaran daha dayanıklıdır, çamurlanmayı kısmen engeller ve daha ağır vasıtaların yola batmadan, saplanmadan geçmesine imkân sağlar. Asfalt yollara nazaran daha ekonomik olduğu için, pek çok ülkede köy ve kasaba yollarında yaygın olarak kullanılır.
İnanöz Otobüsleri Tarihine Bir Bakış
Yaşlıların anlattıklarına göre bu yolu Mustafa Kemal Paşa yaptırmış. Çünkü Çanakkale Savaşları sırasında, böyle bir yola ihtiyaç olduğunu uygulama sonucu iyice anlamış. Savaşlar bitince Cumhuriyet de kurulunca, Gazi Paşa, diğer işleri de şöyle bir yoluna koyduktan sonra, 1930/ 31 yıllarında, bu yolun inşaatına başlamış.
Başlatmış amma, ne araçlar var, ne greyderler, ne kepçe ne de başka bir modern araç var. Araç ve güç olarak ortada insan, kazma, kürek, dinamit ve diğer demir araçlar var.
İşte bu malzemeler ve insan gücüyle, birkaç yıl içinde bu iki yüz on iki kilometrelik yol menfezlerle birlikte 1934 yılında ulaşıma açılmış. Açılmış ama bu kez de yolda çalışacak kamyon, taksi ve diğer motorlu araçlar yok henüz.
O günün zenginlerinden sayılan HAMİT AĞA’ nın ( İNANÖZ) iki tane binek, bir tane de yük kamyonu var. Bu binek otomobillen aynı zamanda Balıkesir’ den PTT’ torbalarını toplayarak ÇANAKKALE’ ye götürüyor.
Bu arada insan taşımacılığı da yapıyor. Arabanın birisi Balıkesir’den, diğeri de aynı saatte Çanakkale’den kalkarak. Can ve de Yenice’de yemek molası veriyorlar.
Ve sonra da hiç zaman kaybetmeden her ikisi de yollarına aynı rahatlıkla devam ediyorlardı. Bu gidiş – gelişi “HAMİT AĞA” yılmadan usanmadan aynı heyecanla sürdürdü..
Sonra Bandırma, Biga yolları açılınca Balıkesir- Çanakkale arasındaki yol da yavaş yavaş önemini yitirdi. Taşımacılık yönünden ve yeni yol sistemine göre önemini yitiren BALIKESİR- ÇANAKKALE ŞOSE’ sinin başka bir önemi vardı.

Köylülerin dediği gibi bu yolun ATATÜRK tarafından yaptırılması. Ve ATATÜRK‘ ün birkaç kez yolu teşrif etmesi, yol kenarındaki pınarlardan su içmesi, ağaçların altında dinlenmesi, doğayı seyretmesi, yemek yemesi ve kahve içmesi gibi önemli anıları halk tarafından yıllardır anlatılmakta.
İşte bu söylenenleri yerinde araştırmak, o günleri öğrenmek konuşmak, anlatanı dinlemek, Ata’nın dinlendiği, oturduğu yerlerin fotoğraflarını çekmek için, o dönemin Muhtarı Ahmet Ağa’yı da yanıma alarak Balaban kahvesine götürdüm. Ağacın yerini birlikte aradık.
Ahmet Ağa burası olsa gerekti dedi. Ve içini çekerek üzüntüsünü ortaya koydu.. Ahmet Ağa sağlığında ince bir ATATÜRK sömürüsü yapmış, ama sonuç alamamış ne yazık ki.. Ama birileri de bugüne dek uyumuşlar ve hala da uyumaktalar.
Büyük ATATÜRK’ün kahvesini yudumladığı, havasını teneffüs ettiği meşe ağacı ortada yok. Var olan sadece kuru bir tabela.
Yol kuru, çeşme sulu, kuru yoldan geçen ve çeşmeden su içende çok az. Ama çeşme ve suyu hâlâ yol üzerinde akmakta..
İşte Balaban bu, ama gerçek Balaban yemyeşil, doğal, pırıl pırıl, sanki bir cennet bahçesi gibi. Bu güzellik sadece doğadan, insanlar bir şey yapmamışlar bugüne dek Balaban’a.
Çanakkale- Balıkesir arasındaki 212 kilometrelik yol köylülerin anlattığına göre, Atatürk tarafından yaptırılmış ve işletmeye de Atatürk tarafından bizzat açılmış. Bunu o günleri gören her köylü iftihar ile anlatıyor. Hatta o günün heyecanını ve esen atmosferi, günümüzde de duyarak yaşatarak anlatıyorlar gözleri yaşlı bir şekilde.
İnanöz Otobüsleri
Rahmetli İlkay İnanöz, Ali İnanöz’ün oğlu ile yurtdışında iç mimarlık okumuştu, ama otobüsçülüğe bulaşan kurtulamaz diye gerçeği yaşayan İlkay İnanöz ailenin son halkası oldu.
Bakırköy’de Metro Turizm’e acentalık yapan Feridun İnanöz’ün oğlu Serdar İnanöz, İnanöz ailesinin son ferdidir.
1930’lu yıllarda Balıkesir’de posta taşımacılığı yapan Hacı Hamit İnanöz tarafından kurulan İnanöz Otobüs firması o dönemin araçları ile hem posta taşımacılığı hem yolcu taşımacılığı yapıyordu.
Türkiye şartlarında kaliteli bir firma görünümündeydiler. Firma Balıkesir – İzmir hattında babalarının izinde çalışmaya başlamış ve kısa bir zaman sonra 1957’de İzmir – İstanbul hattını açıyorlar.
Yönetimin başında Veli İnanöz ve kardeşi Tevfik İnanöz Balıkesir’de duruyor. İzmir’de Veli İnanöz’ün oğlu Alper İnanöz duruyor.
İstanbulda ‘da ise Ali İnanöz ve Refik İnanöz yer almakta. İstanbul ve İzmir’den Çanakkale seferleri yapmaya başladılar. Zaten Balıkesir Çanakkale yolunda çalışıyorlardı.
İnanöz Magirus Otobüsleri
Magirusları Türkiye’ye satma gayretiyle Almanya’dan ilk getiren İsmail Bayraktar bu araçları satamayınca Jet Turizm firmasını kurdu ve şehirlerarası çalışmaya başladı. Dolayısıyla Magirus otobüsler moda oldu.

Bu araçları almak için insanlar sıraya giriyor para yatırıyor. Kalorifer motorları eksik olduğu halde araçları ısrarla almak istiyorlar. Alanlar şoförün yanına tüplü gaz ocakları koyarak ısınmaya çalışıyorlar.
Özellikle Denizli yöresinde ve Ege’de bu otobüsleri alanlar çok. Ve hepsi aşağı yukarı İnanöz firmasında çalışıyor.
İnanöz’ün parlak yılları bu yıllar. İtalya’dan iki adet Avrupa kasa birisi Lancia diğeri Berlia olan lüks araçları getiriyorlar.
İnanöz Firmasının İlkleri
İnanözler Türkiye’de bir ilki de yaptılar. İstanbul-İzmir yolu İzmit-Gölcük-Karamürsel yolu üzerinden gidiliyordu.
İnanözler, Kartal’dan Yalova’ya feribot seferleriyle araçlarını yolladılar. Daha sonra İzmir yolu iki tip hat oldu. Biri İzmit’ten Yalova, diğeri de feribot ile Yalova. Tabii feribotla Yalova da fiyat farkı çıktı.
Yolcunun tercihine göre isteyen deniz yoluyla isteyen kara yoluyla giden araçları tercih ediyorlar. Bu ara inanöz ailesinin üvey kardeşlerinin çocuklarından Feridun İnanöz’de İstanbul’da çalışıyor.
İstanbul’dan Kütahya-Tavşanlı Ankara ve Gaziantep’e hatlar açtılar. Ta ki 1963 yılına kadar, Denizlili işletmeci Sadık Bababalım’ın Pamukkale firmasını kurmasıyla Denizlili otobüsçülerin çoğu İnanöz firmasından ayrılıp Pamukkale firmasına geçtiler.
İnanöz Turizm sektördeki yolculuğunu 1990’lı yıllara kadar sürdürebildi.
Hacı Hamit İnanöz (Hamit Ağa)
21 Temmuz 1966 yılında vefat eden Hacı Hamit İnanöz (Hamit Ağa) ün o günün gazetelerinde yayınlanan vefat ilanı,
” ACI BİR KAYIP
Huriye İnanöz’ün sevgili eşi, Münir, Sabri, Ali, Veli, Tevfik, Refik İnanöz’ün; Münire, Refika Çelikboya’nın, Birsen Yetkiner’in sevgili babaları, Nadire, Kadriye, Hacer, Hadiye, Necla, Aynur İnanöz’ün; Süleyman Çelikboya ve Ayhan Yetkiner’in sevgili kayınpederi, Balıkesir eşrafından İnanöz otobüsleri şirketinin kurucusu, iyilik ve dostluk timsali, hayırsever insan HACI HAMİT İNANÖZ Amerikan Hastahanesinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi Balıkesir’e götürülerek bugün öğle namazını müteakip ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. Allah rahmet eylesin”
Metin Oktay’ın İzmir serisinin diğer bölümleri için:
Bir film, bir efsane
Metin Oktay’ın İzmir Yolculuğu
Metin Oktay’ın İzmir Yolculuğunun Finali