Ödemiş’in Nüfus ve Kentsel Gelişimi
1919–1922 yılları arasında Yunan işgalini yaşamış olan Ödemiş Kasabası savaşın getirmiş olduğu yokluk, sefalet ve yıkımı bir arada gördü.
1923 yılında Cumhuriyet ilan edildiğinde Ödemiş bir ortaçağ kasabasından farksız bir görünümdeydi.
1927 nüfus sayımına göre 15–20 bin nüfuslu kentler arasında yer alan Ödemiş komşu kent Tire’nin nüfus olarak gerisinde kalırken, (18.747) il statüsündeki 17 yerleşim biriminden fazla nüfusa sahipti.
1935 nüfus rakamları göz önünde bulundurulduğunda, 20.732 nüfusuyla bugün oldukça gelişmiş birer sanayi kenti görünümündeki Denizli ve Kocaeli dahil 15 il nüfusundan daha ileridedir ve orta boy bir kent görünümündedir.
Cumhuriyet dönemi Ödemiş’ te çağdaş bir kentin oluşumu yönünde önemli hamlelerin atıldığı bir sürecin başlangıcıdır.
Cumhuriyet döneminde ilk büyük adımlar imar alanında kendini gösterdi. Cumhuriyet’ in ilanından 1927 yılına kadar olan imar faaliyetleri için de 131 lira değerinde 26 ev, 130 bin lira değerinde 60 dükkân, 60 bin lira değerinde 2 fabrika ve bir okul inşa edilmiştir.
Ödemiş’ in kentsel dokusunda bugün de yaşayan izlerini (1927–1934) yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Dr. Mustafa Şevket (Bengisu)Bey’e borçludur.
Bengisu şehrin ilk planını Macar Mühendis Scarpa’ ya çizdirmiştir.
Ödemiş’ te Cumhuriyet’ in ilk yıllarında Kültürel alanda da önemli atılımlar gözlenmiştir. 10 Eğitimin modernleşmesi yönünde Türk Devriminin kazanımları hayata geçirilmiştir.
Atatürk Döneminde İzmir merkezi dışında Vilayet’ te ilk ortaokul Ödemiş’ te 1 Eylül 1932 yılında açılmıştır.
Ödemiş’ te Cumhuriyet idaresiyle beraber sahne oyunlarında da bir canlanma görülmüştür. Tiyatro topluluklarının en büyük sıkıntısı, Ödemiş’ te iyi bir salon bulunmamasıydı.
Bu problem 1924 yılından sonra Ermenilerden kalan bir binanın Ödemiş Türk Ocağı’ na devredilerek müsamere ve temsil salonu yapılmasıyla çözüme kavuşmuştur.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Ödemiş’teki önemli tiyatro etkinlikleri önce Türk Ocağı eliyle, daha sonra da Halkevi Temsil Kolu aracılığıyla yapılmıştır.
Türkiye’de belki ilk kez köy tiyatroculuğunun temelleri de bu tarihlerde Ödemiş Halkevi tarafından atılmıştır.
Ödemiş’te basın yayın yaşamı da cumhuriyet döneminde önemli gelişme göstermiştir.
Uzun yıllar hissedilen Ödemiş’e ait bir dergi ve gazetenin eksikliği, Yeni Ödemiş Mecmuasının yayına başlamasıyla giderilmiştir.
İlk sayısı 15 Ekim 1932’de yayınlanmaya başlanan dergi, ilmi, içtimai, edebi, iktisadi tarzda hazırlanarak her ayın 1. ve 15. günleri çıkarılmıştır.
Cumhuriyet yönetimi ile birlikte sosyal ve ekonomik değişimin önemli bir şekilde gözlemlendiği Ödemiş’te Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren sosyal yardım kurumları da ciddi bir faaliyet yoğunluğu içinde olmuşlardır.
Bu kurumlar Hilal-i Ahmer (1935’te Kızılay), Himaye-i Etfal (1935’te Çocuk Esirgeme Kurumu) ve Tayyare Cemiyetleri (THK) idi.
Yunanlıların Anadolu’yu 1922 Eylülünde terk etmesiyle özellikle Rum ve Ermenilerin kasabadan ayrılmaları üzerine ticari faaliyetler tamamen Türklerin eline geçmiştir.
Nitekim 1923 yılında yeniden çalışmaya başlayan Ödemiş Ticaret Odası’na kayıtlı 43 tüccarın tamamı bu tarihlerde Türklerden oluşuyordu.
Cumhuriyet döneminde de tam kentli olma özelliğini sürdüren Ödemiş’te en gelişmiş ticaret tarım ürünleri satışı ve tarım aletleri üzerine yoğunlaşmıştır.
Ödemiş 1923 yılında tüm İzmir Vilayeti içinde % 28.04 payı ile kazalar arasında ihracat potansiyelinde ilk sırayı alıyordu.
Dünya ekonomik buhranı sırasında 1930’larda kısa bir duraksama geçiren İzmir piyasasında ticaret hacmi 1932 yılında 3 milyon liraya kadar gerilemiştir.
Bütün bunlar Cumhuriyet döneminde kısa bir zaman dilimine sığdırılmış, Ödemiş’in çağdaş bir kent olarak gelişmesinin önemli adımları olarak görülmelidir.
Cumhuriyetin ilk yılları ile birlikte yapılan devrimlere yürekten destek veren Ödemiş halkı Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata geçirdiği her yenilik hareketinin yanında yer almıştır.
Cumhuriyetin kurulması bir bir yerlerini alırken, köycülük politikasının pratik uygulamalarıyla kır-kent bütünleşmesi sağlanmıştır.
Batı Anadolu’da bulunan kazalar içerisinde Cumhuriyetin ilk yıllarında en yoğun sosyal- kültürel- ekonomik örgütlenme Ödemiş’te gözlemlenirken, sivil toplum dayanışması kentte demokratik bir hava yaratmıştır.
İmar ve Kültürel Atılımlar
Ödemiş 1930’lu yıllardan başlayarak yapılan çalışmalarla bir Osmanlı Kasabası hüviyetinden çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk modern kentlerinden biri konumuna gelmiştir.
Ödemiş’in Cumhuriyet rejimi ile bütünleşmesinde iki önemli kurumunun Türk Ocağı ve Halkevinin tartışma götürmez bir etkisi söz konusudur.
Türk Ocağından Halkevine: Ödemiş Halkevinin Kuruluşu
Ödemiş Türk Ocağı Cumhuriyet döneminde ilk kurulan ocaklar arasında yer almıştır.
Ödemiş Türk Ocağı künye defterine göre ocağın ilk üyesi Ali Orhan (ilk kurşun) Bey aynı zamanda ocağın ilk reisidir.
1930 yılı sonlarında ocağa kayıtlı 302 üye bulunuyordu. 1925 yılından itibaren Ödemiş Jandarma Binasında faaliyet gösteren Ödemiş Türk Ocağı’nın, 1930 yılına kadar başkanlığını Şükrü (Konuk), İbrahim (Yayla) ve Bedri Bey yapmışlardır.
Türk Ocağı kurultaylarına ise 1924 yılında Dr. Mustafa Şevket Bey, 1928 yılında da Enver Bey katılmışlardır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Ödemiş Türk Ocağı üyelerinden aldığı aidatlarla ayakta durmaya çalışırken, zaman zaman kentin ileri gelenleri Belediye, CHP’nin ekonomik desteğini arkasında buldu.
Bu dönemde gelir getirmek amacıyla pehlivan güreşleri, piyango çekilişleri tertip edilmiştir.
1924 yılında emval-i metrukeden Ermenilerden kalan binalardan bir kısmı ile müsamere ve temsil salonu hükümetin çıkardığı bir yasayla Ödemiş Türk Ocağı’na geçmiştir.
Ödemiş Türk Ocağı 1920’li yıllarda 1 sinema binası, 1 tütün deposu, 1 mektep binasını kiraya vererek önemli bir mali kaynağa sahip olmuştur.
Öyle ki 1927 ve 1928 yılı Ocak bütçelerine baktığımızda Ödemiş Türk Ocağı yüksek bütçeye sahip 5 Türk Ocağı arasında yer alıyordu.
Türk Devriminin sonsuz destekleyicisi olan Ödemiş Türk Ocağı, 1925 yılında kabul edilen şapka kanunundan sonra şapka giymeyen ocak azalarının ocağa girmesini yasaklamıştır.
Harf İnkılabıyla birlikte, 1928 yılında ocakta kurslar açılmış, dokuz dershanede halk yeni harfleri Türk Ocağı’nda öğretmenler aracılığıyla öğrenmiştir.
Milli bayramlara büyük bir katılım gösteren Ödemiş Türk Ocağı; sosyal yardım kolunu aracılığıyla İzmir Sanat Mektebi’nde Mehmet İsmail ve Kamil Efendi isminde iki öğrencinin okul masraflarını karşılamıştır.
Her yıl Ödemiş’e yerleşmiş olan yoksul muhacirlerden birine para yardımı yapılıyordu.
Cumhuriyetin ilk yıllarında halk sağlığı konusunda Ödemiş Türk Ocağı’nın yaptığı çalışmalar Merkez Türk Ocağı tarafından bile takdirle karşılanıyordu.
Ocak kütüphanesi ise Ödemiş ileri gelenleri ve özellikle Refik Şevket (İnce) Bey’in katkıları ile 1924 yılında oluşturulmuştur.
Türk Ocağı bahçesi de 17 Mayıs 1928 günü tamamlanmıştır. Ödemiş’in eğlence yaşamına büyük hareketlilik getiren Ocak bahçesinde Cazbant ve dans pistleriyle, Gölcük’ün küçük bir maketini temsilen sun’i dağlar ve çağlayan bir havuz bulunuyordu.
Tiyatroyu Ödemiş’e getiren ocak, gerek kendi bünyesinde oluşturduğu temsil heyetiyle, gerekse amatör temsil heyetlerinin yanı sıra Dârülbedâyi kente davet ederek kasaba da canlı bir sahne yaşamı yaratmıştır.
Ocak bünyesinde 1929 yılında ise 26 parçadan oluşan bir bando takımı kurulmuştur.
Bir sinema makinesi ve sinema salonuna sahip olan Ödemiş Türk Ocağı, halk eğitiminde etkin bir araç olarak sinemadan da yararlanmıştır.
Ocakta çeşitli uzmanlar eliyle verilen konferanslar da ise halka bilgi akışı sağlanmıştır.
1925 yılında devreye giren Köycülük koluyla, bir tabip, bir baytar, bir muallim ve bir ziraatçıdan oluşan Heyet-i İrşadiye ile her Cuma günü dörder kişilik heyetler halinde köylere gidilmiştir.
11 Haziran 1925 günü Bademli’ye gidilmiş, 31 kişi muayene edilerek ilaçları merkezden ücretsiz verilmek üzere kontrol altına alınmış, köylü ile sohbet edilerek dertleri dinlenmiş, ziraat usulleri, eğitim ve hastalıklar hakkında bilgiler verilmiştir.
Ödemiş Türk Ocağı Bursa, Adana Ocaklarıyla birlikte Türkiye’de ilk defa bu faaliyetleri gerçekleştiren ocak şubeleri olmuşlardır.
Ödemiş Türk Ocağında spor faaliyetleri 1923 yılında kurulan Altınova Güç Yurdu Spor Kulübünün kurulmasıyla başlamıştır.
1928 yılında Küçük Menderes, 1930 yılında Yıldırım Spor Ödemiş Türk Ocağı himayesinde faaliyetlerini sürdüren diğer gençlik kulüpleri oldular.
Sosyal ve Ekonomik Dönüşüm
Cumhuriyetin ilk yıllarında Kasabada tek spor sahası Türk Ocağı tarafından yapılmıştır.
Bu dönemde İzmir’in güçlü temsilcisi Altay Kulübü gibi takımlar Ödemiş’e gelerek Türk Ocağı gençleriyle müsabakalar gerçekleştirmişlerdir.
1929 yılında Ödemiş’te bulunan iki kulüp Altınova ve Küçük Menderes arasında altı maç üzerinden bir turnuva düzenlenmiştir.
Turnuvayı kazanan Altınova Kulübü Türk Ocağından ödül olarak bir top kazanmıştır.
Bedri Bey’in ocak reisliğinden istifasıyla, 1930 yılında başkan bulunmayan Ödemiş Türk Ocağı, Türk Ocaklarının 31 Mart 1931 tarihinde feshedilmesiyle bütün mal varlığıyla birlikte CHP’ye geçmiştir.
Türk Ocaklarının kapatılıp Ocakla ilgili mal ve görevlerinin CHP’ye aktarılmasının ardından Atatürk Devrimini ve bu devrimle başlatılan ulusal kültür yaratma çabalarının halka yaygınlaştırılması amacıyla 19 Şubat 1932’de Halkevleri kuruldu.
İlk açılan Halkevlerinin ardından Ödemiş Halkevi’de 23 Şubat 1934 günü açılmış ve çalışmalarına Tayyare Cemiyeti’nin binasının alt katında başlamıştır.
Halkevinin açılışı Ödemişte oldukça renkli gösterilere sahne olmuştur.
Açılış Halkevlerinin ikinci kuruluş yılında denk getirilmiş hazırlıklar bir hafta önceden başlamıştır.
1934 yılında Türk Hava Kurumu Ödemiş Şubesi’nin faaliyet gösterdiği binanın salonuna bir radyo, dışarıya da bir hoparlör konulmuştu.
23 Şubat günü önce Başvekil İsmet Paşa ile Necip Ali Bey’in nutukları dinlendi. Bu konuşmalar törene katılan kalabalık tarafından hararetle alkışlandı.
250 talebe tarafından da Cumhuriyet yemini söylendi. Ardından Halk fıkrası Ödemiş Kaza İdare Heyeti Reisi Avukat İbrahim ile Orta Mektep Türkçe Muallimi Eyüp Hamdi Beyler tarafından Halkevleri hakkında bir konuşma yapıldı.
İki talebede birer şiir okudular. Gece de Halkevi Bandosu tarafından Musiki Heyetinin de katılımıyla bir konser verilmiştir.
Açılış dolayısıyla Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve CHP Umumi Katipliğine telgraflar çekilmiştir.
1930’lu yılların başlarında Ödemiş’i medeni bir şehir yapma sevdasında olan Ödemiş’in önde gelenlerinin girişimleriyle ilk etapta yedi şubesini tamamlayıp faaliyete geçen Ödemiş Halkevi, bu süre de ilk idare heyetini de belirlemiştir.
Buna göre Halkevi Reisliğine Selim Rifat Bey, Köycülük Koluna Kaymakam Haşim Şerif Bey, Dil, Tarih ve Edebiyat Koluna Orta mektep müdürü Recep (Basşoy) Bey, Temsil Koluna İş Bankası Müdürü Rıfat Bey, Musiki Koluna Muallim Faik, Spor Koluna Tüccardan Bozcayakalıoğlu Hüseyin Bey, Kütüphane ve Neşriyat Koluna Mihriban Hanım, Halk Dershaneleri ve Kurslar koluna Muallim Hikmet Hüsamettin Bey seçilmişlerdir.
1934 yılında kayıtlı 465 üyesi bulunan Ödemiş Halkevinin iki yılsonunda üye sayısı 500’ü aşmıştır.
1936 yılında 9 gösteri, 4 sinema gösterisi, 4 konferans, 1 spor gezisi, 7 köy gezisi ile faal bir yıl geçiren Ödemiş Halkevi 42 kadın üyesi ile kadınların en yoğun faaliyet gösterdiği Halkevleri arasında yer almıştır.
1938 yılının ilk altı aylık döneminde Manisa, Adana, Artvin Halkevleri ile birlikte Ödemiş Halkevi yaptıkları çalışmalar göz önünde bulundurularak en başarılı Halkevleri arasında gösterilmiştir.
Kurulduğu tarihten itibaren önemli ekonomik sıkıntılarla boğuşan Halkevinin idealist idarecileri 1938 yılını 73 liralık ödenekle tamamlarken II. Dünya Savaşı sırasında 1943 yılında ancak 300 lira yıllık ödenekle çalışmalarını yürütebilmişlerdir.
II. Dünya Savaşı sırasında bütçesi oldukça gelişmiş olsa bile mali sıkıntılardan kurtulamamıştır.
1940 yılında itibaren Halkevlerinin bina sorununun çözümünde “planlı ve sistemli” bir şekilde çalışmak için Halkevleri merkezinde bir program yapılmış, bu programa göre Halkevleri, hiç binası olmayan ve yeni binaya ihtiyaç duyan Halkevleri şeklinde sınıflara ayrılmıştı.
II. Dünya Savaşı’nın neden olduğu ekonomik buhran ve demir sıkıntısı nedeniyle programda amaçlanan 50 kaza merkezi daha sonra 15’e indirilmiştir.
Bu 15 kaza içinde Ödemiş’te bulunuyordu. Uzunca bir süre Türk Hava Kurumu binasında faaliyet gösteren Ödemiş Halkevi, 1945 yılında yapımına başlanan yeni binasına ancak üç yıl sonra geçebilmiştir.
Açılışı 1948 yılında yapılan yeni Halkevi binası 500 bin liraya mal olmuştur. Bina 1600 metrekare alanda iki bloktan oluşuyordu. Meydan cephesi Kemerli tabii taş kaplamalı bir geçitte bağlanıyordu.
700 kişilik salonu ve istasyona bakan gazinosu ile Ödemiş’in en modern kültür yapısı ortaya çıkarılmıştı.
Ödemiş Halkevi geniş yığınları çevresinde toplayarak ilk kurşun törenleri, Ödemiş Kurtuluş Şenlikleri gibi yerel baz da etkinliklerde bulunurken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik, 19 Mayıs Gençlik, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramları gibi ulusal törenlerde en ön saflarda yer almış, kutlama programlarını organize etmiştir.
Türk Ocağı’ndan Halkevine
Halkevinde verilen konferansların kente oldukça büyük etkisi olmuştur. Avukat İbrahim Rahmi Bey’in bazı akşamlar Büyük Salon da “Türk Tarihi” Konferansları ilk kez verildiğinde Ödemiş’te epey ilgi çekmişti.
Cavid Bey’in “Sağlık”, Manisa Milletvekili Refik İnce’nin “Sosyal İçerikli”, A. Hamdi Akman’ın “Devrim ve Ulusçuğa” ait konferansları 1930’lu yılların ortalarında sosyal-kültürel yaratmıştı.
Denilebilir ki Ödemiş Halkevi, Küçük Menderes Havzasının Kültür mabedi halini almıştır.
Bunu da Halkevinde verilen konferanslar, müzik kursları, müsamereler sağlamıştır. 1934 yılında gerçekleşen 13 konferansı Halkevinde 7430 kişi izlerken, 1934 yılında verilen 11 konferansı 3100 kişi takip etmiştir.
1934 yılında Selim Rifat Bey’in başkanlığını yaptığı Ödemiş Halkevinde sırasıyla, Muharrem Baran, Mutahhar Başoğlu, Enver Dündar Başer, Muammer Lütfi Bahşi, Selahattin Sülüner, Latif Ural ve son olarak ta Kaya Bengisu görev almışlardır.
Ödemiş Halkevinin son idare heyetin de şubelerin başında şu isimler bulunmuşlardır.
Sosyal Yardım Kolu
– Hayrettin Davran
Temsil Kolu
– Esat Vulaş
Köycülük Kolu
– Muhtar Sevin
Spor Kolu
– Selami Selçuk
Dil-Edebiyat Kolu
– Azime Anıl
Tarih-Müze Kolu
– Mustafa Çankaya
Kütüphane-Yayın Kolu
– Mustafa İpek
Güzel Sanatlar Kolu
– Niyazi Tüzünalper
Halk Dershaneleri ve Kurslar
– Hikmet Orhun
Avrupa da savaş rüzgarlarının estiği 1930’lu ve 1940’lı yıllarda Türk Devrimini topluma mal etmek, kazandırmak adına ortaya çıkan Ödemiş Halkevi sineması, baloları, çaylı danslar, müsamereleri, temsil şölenleri, şiir geceleri, sergileri, tarih gezileri, köycülük faaliyetleri, kütüphanesi, gazinosu, spor kulübü ile modern ve çağdaş bir toplum yaratma özlemi içerisinde Ödemiş’te önemli sayılabilecek adımlar atmıştır.
Ödemiş Halkevi ve Faaliyetleri
Ödemiş Halkevinin faaliyetlerinin daha yakından gözlemleyebilmek için on yedi yıl boyunca faaliyet gösterdiği dokuz şubeyi tek tek incelemek daha doğru olacaktır.
1) Dil Tarih ve Edebiyat Şubesi :
Yurt sevgisi, yurttaşlık görevleri konusunda konuşmalar ve konferanslar düzenleyen Dil- Edebiyat Tarih Şubesi Ödemiş ve çevresinde yaşayanların genel bilgisini arttırmaya çalışmıştır.
Kol, dil ve edebiyatla ilgili çalışmalarda bulunmuştur. Dil ve Edebiyat Şubesi eski eserlerdeki öz Türkçe kelimeleri derleyerek, halk arasında kullanılıp yazı dilinde kullanılmayan kelimeleri toplamış, eski Türkçe ve halk arasında
kullanılan dilin gramer ve ağız yapısını araştırmaları yapmıştır.
Şube yaptığı çalışmalarla Ödemiş Halkevinin en önemli şubesi olarak göze çarpmaktadır.
Kurulduğu 1934 yılında 25 üyesi bulunan Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi’nin Ödemiş ve çevresinde özellikle Bozdağ, Adagide, Kiraz, Birgi, Gerçekli gibi yerleşimlerde tarihi ve edebi inceleme ve araştırmalarda bulunulmuştur.
Dil Devriminin getirdiği yenilikleri halka aşılamayı amaçlayan şube, dil derlemelerine de önem vermiş bu konu da konferanslar düzenlemiştir.
Tarih araştırmalarına oldukça fazla zaman ayıran Dil, Tarih ve Edebiyat Şubesi tarafından 1935 yılında da iki halk gecesi, 3 konferans ve 3 söylev gerçekleşmiştir.
Üç köy gezisinde köylüler ve aşiretler arasında sentaks bakımından araştırmalarda bulunulmuştur.
Ödemiş ve çevresinin İnkılap ve İstiklal Savaşına ait tarihi eser ve anıtlarını toplamış Kurtuluş savaşını anlatacak bir müze oluşturulması düşünülmüştür.
2) Güzel Sanatlar Kolu:
Kurulduğu 1934 yılında 55 üyesi bulunan Güzel Sanatlar şubesi öncelikle bir bando teşkil edilerek batı müziğine vakıf bir öğretmen idaresinde çalışmaya başlamıştır.
Halkevi Bandosu oluşturulmuş ve bando, ulusal ve yerel bayramlarda görev almıştır. Zaman zaman belirli dönemlerde açılan müzik kurslarının yanında, kolun bir de müzik grubu bulunuyordu.
Güzel Sanatlar Kolu çağdaş müzik, klasik müzik, sanat müziği ve otantik halk müziğinin değerli isimleri Ödemiş’e davet ederek konserler verdirmiştir.
Bunlar arasında Ferit Hilmi (Atrek), Emin Gençalp, Piyainist Selahattin, Mösyö Beroviç, Mösyö Körber, Ahmet Şenses, Hamiyet Yüceses, Münir Nurettin gibi dikkat çeken sanatçılardı.
Halk için düzenlenen müzik ve sanat geceleriyle çağdaş ve çok sesli müziğin Ödemiş’te yerleşmesi ve gelişmesi için çalışan Güzel Sanatlar Kolu ayrıca köylerde mani ve türkü derlemeleriyle de ilgilendi.
Faaliyette kaldığı süre içinde halkın güzel sanatlara olan ilgisini arttırmak için uğraş verdi.
3) Temsil Kolu :
1934 yılında 26 üye ile çalışmalara başlayan temsil kolunun bir yıl sonra 1935 yılında üye sayısı 32’ye çıkmıştır.
Kurulduğu yıl ancak 4 temsil veren Halkevinde 1935 yılında 1500 kişinin izlediği üç temsil verilmiştir. 1936 yılından itibaren kaza merkezine uzak yerlerde de Ödemiş Halkevinin temsil kolu üyeleri oyunlarını sergilemişlerdir.
1944 yılı itibarıyla halkevleriyle ilgili yapılan bir değerlendirmede Ödemiş’e oranla daha küçük bir yerleşim olan Ödemiş’in kasabalarından Kaymakçı’da tiyatro kolunun etkinliği ve çeşitli çalışmalarından söz edilirken, Ödemiş Halk evinden bahsedilmemesi nispeten Ödemiş Halkevinde tiyatro faaliyetlerinin zayıf bir şekilde yapıldığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
1940’lı yılların sonunda Ödemiş Halkevinde sergilenen oyunların bayağılığından ve basitliğinden söz eden oldukça fazla gazete haberine rastladık.
Genelde tiyatro ile ilgilenen şube diğer sahne sanatlarına da önem verdi. Geleneksel değerleri işlerken, ulusal piyeslerle, halkı eğitim yoluyla bilinçlendirmeye çalışmıştır.
Halkevinin Temsil Kolu tarafından sergilenen bazı oyunların isimleri şöyleydi: “İstiklal”, “Seriye Mahkemesi”, “Tarih Utansın”, “Para Delisi”, “Akın”, “Bir İlan Hatası”, “Vatan ve Vazife”, “Alpaslan”, “Zafer Tablosu”.
4) Spor Kolu:
Ödemiş gençliğinin Beden Eğitimine önem vererek, spor yapabilmeleri için öncelikle Ödemiş Halkevi Bahçesinin etrafında koşu için yerler ve bir de Voleybol sahası yapılmış, futbol sahasının da etrafı duvarlarla çevrilmiştir.
Ödemiş Halkevinin en kalabalık şubesi olan Spor Kolu’nun daha kurulduğu tarihlerde 160 üyesi bulunuyordu.
İlk gezisini Aydın’a yapan Halkevi sporcuları Aydınspor’u Aydın’da 6–0 mağlup etmişlerdir.
Ödemiş’te futbol, voleybol, tenis, atletizm sporlarına yapılmasına öncülük eden Halkevi Spor Kolu 1935 yılı içinde bir konferans vererek iki maç oynamıştır.
Spor Kolu Ödemiş çevresindeki spor kulüplerine de maddi yardımda bulunmuştur. İki bilardo masası da Ödemiş’e getirerek Ödemiş’in bilardoyla tanışmasını sağlamıştır.
Halkevi Spor Kolu ilk kurşun da geleneksel spor gösterilerini her yıl organize etmiş çevre tanıtım gezileri düzenlemiş, Gölcük’te spor eğlencelerini programlı hale getirmiştir.
Bu arada, 1937 yılında Bozdağ da faaliyet göstermek üzere, 15 kişilik kayakçılar grubu oluşturulmuştur.
Halkevlerinin Spor Kolu şubeleri içerisinde Batı Anadolu faaliyet gösteren tek kayakçı grubu Ödemiş Halkevinde bulunuyordu.
Ödemiş’te spor’un kalkınması için Halkevi kupası maçları düzenleyen spor kolu, bu müsabakaları sistemli hale getirerek Ödemiş’te bulunan Altınova, Gençlik spor, Sanat Enstitüsü takımlarının katılımını sağlamıştır.
Spor konferansları ile halkın spor faaliyetleri ile bilgisini arttırmaya çalışan spor şubesi, yerel spor bayramları düzenleyerek halkın spora ilgisini çekici hale getirmiştir.
Spor şubesi düzenlediği gezilerle yurdun çeşitli yerlerinin tanınmasını ve buralardaki gençlikle Ödemiş gençliğinin kaynaşması gerçekleştirilmiştir.
5) Sosyal Yardım Kolu :
Ödemiş’te gerçekten yardıma gereksinimi olanları bulup bunlarla ilgilenmek, yardım sağlamak alanında çalışmalar yapan şubenin 1934 yılında 97 üyesi bulunuyordu.
Sosyal Yardım Şubesi kurulduğu günlerde Ödemiş Ortaokulunda kimsesiz dokuz gencin yemek ve yatak ihtiyacını karşılamış, kimsesizlerin parasız muayene ve tedavilerine yardımcı olmuştur.
1935 yılında bir balo düzenleyen şube ayrıca, 6 konferans vermiş, 3 yoksul vatandaşa iş bulmuş, 5 öğrenci Halkevi adına koruma altına alınmış, köylüye mahkemelerde yardımcı olmak amacıyla parasız avukat temin edilmiş ve ücretsiz olarak yoksul hastalara bakılmıştır.
Sosyal yardım kolu 1937 yılında bakım odaları ve klinik kurmuş, 1934 yılından itibaren halka sağlık konusunda filmler getirterek izlettirmiştir.
II. Dünya Savaşı süresince Himaye-i Etfal ve CHP ile birlikte yapılan çalışmalar sonucu 120 fakir öğrenciye her gün yemek verilmiş, 60 takım elbise, 120 çift ayakkabı çocuklara dağıtılmış, 200 fakir aileye sürekli zahire ve giyecek yardımı yapılmıştır.
Erlere de hediye almak için şube tarafından 500 lira toplanarak Kızılay’a ulaştırılmıştır.
Bu yardımlar 1943 yılında da devam etmiş, kaza merkezinde 360 fakire ara sıra, 1500 fakire de sürekli yemek ve erzak dağıtımı yapılmıştır.
1947 yılında fakir halk için iki doktor nezaretinde ücretsiz muayene servisi yapan sosyal yardım kolu muhtaç olanlara da ilaç yardımında bulunmuştur.
6) Halk Dershaneleri ve Kurslar Kolu :
Tamamıyla halk eğitimine yönelik çalışmaları düzenleyen şube, okuma-yazma ve yetiştirme faaliyetlerini yürütürken, halkın bilgisini arttıracak, belirli meslekleri öğretecek, el becerilerini geliştirecek kurs programları düzenlemiştir.
El sanatlarını destekleyerek üretime yönelik yerel örgütleri harekete geçirmiştir.
Kurulduğu 1934 yılında on beş üyesi bulunan şube de hiç kadın üye yer almamıştı. 1934 yılında açılan Fransızca ve Almanca dil kurslarına 75 öğrenci devam etmiştir.
Yabancı Dil Kursları her yıl öğretmenler nezaretinde gerçekleştiriliyordu. 1947 yılından itibaren Kurslar Kolu İngilizce derslere de başlamıştır.
II.Dünya Savaşı rüzgarlarının estiği 1935 yılında savaşta kullanılabilecek zehirli gazlardan korunmak amacıyla bir kurs düzenlenirken el becerileri ve meslek kursları arasında dikiş nakış kursu, çeşitli tarihlerde kesim kursları, ipekçilik kursu, ev konserveciliği kursu yanında Ödemiş Cezaevinde okuma kursları, okuma yazma bilmeyen kadınlara yönelik okuma kursları ve müzik kursları açılmıştır.
Kurslar sonunda başarılı olanlara diplomaları verilmiş, ortaya çıkarılan eserler Halkevinde sergilenmiştir.
7) Kitaplık ve Yayın Kolu :
Her bir yazılı kalıntı kültür tarihi araştırmacıları için önemli kaynaktır. Halkevi teşkilatı bu görevi yerine getirirken memleket içinde atıl kalan bir gücü harekete geçirmiştir.
Ödemiş Halkevi yanı başındaki Tire Halkevi’nin çıkardığı Küçük Menderes, İzmir Halkevi’nin çıkardığı Fikirler dergisi gibi ciddi ve kapsamlı sayılabilecek dergi yayını olmasa da kısa süre yayın hayatında kalan Yeni Ödemiş Dergisi bir şekilde Ödemiş Halkevinin yayın organı hüviyetindedir.
Ödemiş Halkevi’nin kurulduğu ilk günlerde Türk Hava Kurumu’nun alt katında 500 kitaptan oluşan kütüphanesi ve okuma odasıyla da Ödemişlilerin okuma ihtiyacını karşıladığı biliniyor.
Faaliyete geçtiği 1934 yılında şubenin 51 üyesi bulunuyordu. Kütüphaneye yapılan bağışlarla kitap sayısı 1935 yılında 750’ye, kütüphaneden yararlananların sayısı da 279’a ulaşmıştır.
1936 yılında Türk Hava Kurumu Ödemiş Şubesi Binasının üst katına taşınan kitaplık ve yayın koluna ait kütüphane de kitap sayısı 2300 idi.
Bu arada İzmir Milletvekili Rahmi Köken ile Manisa Milletvekili Refik Şevket İnce de bu kütüphaneye kitap bağışında bulunmuşlardır.
Halkevi’nin kitaplık kolu gezici kitaplıklarla kitaplarını halkın ayağına götürmüştür.
Şube kitap sergileri açmış, ulusal ve yerel gazete ile dergileri mümkün olduğunca okuma odalarına getirmiştir.
Halkevinin tüm bu çabalarına karşın gece gündüz okuma odası açık tutulmasına rağmen bir türlü Ödemiş’te okuma alışkanlığı sağlanamamıştır.
Halkevi yöneticileri bir şekilde bu durumu biraz da hayıflanarak raporlarına kaydetmişlerdir.
Düzenli yayın yapan bir dergi olmadığı için Ödemiş Halkevinin değerli eserlerini yaptığı çalışmalar ve konferans metinlerini derli toplu bir yerde bulamıyoruz.
Yayın Kolu’nun “İlk kurşun” adında bir formalık eser yayınladığı ve bunu ilk kurşun törenlerinde davetlilere dağıttığını biliyoruz.
Ayrıca Eyüp Hamdi Akman tarafından verilmiş olan İnkılap ve İstiklal konferansları serisi de yayın kolu tarafından kitaplaştırılmıştır.
“Türk Milliyet ve Milliyetçiliği”, ve “Türk Devrimi ve Devrimciliği” isimlerini taşıyan bu eserler konuşmacının Halkevi adına Ödemiş, Birgi, Adagide ve Bayındır da verdiği konferans metinleridir.
Tablo 1 Ödemiş Halkevi Kütüphanesi (1935–1944)
(a) Kütüphanede Mevcut Kitaplar
1 Yılda Okuyucu Sayısı
Yıllar | Türk Harfi | Arap Harfi | Yabancı Dil | Toplam | Erkek | Kadın | Toplam |
---|---|---|---|---|---|---|---|
1936–1937 | 300 | 315 | 1 | 616 | 457 | 9 | 466 |
1937–1938 | 320 | 290 | – | 616 | 328 | – | 328 |
1938–1939 | 323 | 293 | – | 616 | 869 | – | 869 |
1939–1940 | 323 | 293 | – | 616 | 1005 | – | 1005 |
1940–1941 | 626 | 317 | 1 | 944 | 1543 | 20 | 1563 |
1941–1942 | 626 | 317 | 1 | 944 | 1697 | 99 | 1796 |
1942–1943 | 626 | 317 | 1 | 944 | – | – | – |
1943–1944 | 626 | 317 | 301 | 1244 | 2411 | 1005 | 3416 |
8) Köylülük Kolu :
1934 yılında 34 üye ile çalışmaya başlayan şube de üye sayısı 1935 yılında 53’e yükselmiştir. Ödemişte sosyal, kültürel açıdan gelişmesi amacıyla sık sık köylere geziler düzenleyen Köylülük Kolu, bu gezilerde doktor, veteriner, dişçi, ziraatçı, avukatlardan oluşan heyetlerle katılırken, köylülerin sorunlarıyla ilgilenip çareler bulmaya çalışmıştır.
Köylülük Kolu Ödemiş köylerine ait mektupların vaktinde ait oldukları yere sevki için teşebbüste bulunurken, köylerde spor meydanları kurulması, tavuk istasyonları oluşturulması yanı sıra sağlık ve tarım bilgisini geliştirmek için denemeler de bulunmuştur.
Şube tarafında Ödemiş’in Zeytinlik Köyü numune köy seçilmiş, gelişmesi için her türlü yardım götürülmüştür.
Köylülük ve kentli arasındaki kaynaşma köy bayramları ile gerçekleştirilirken, zengin ve kalkınmış Ödemiş köylüsü yaratmak için tarım sergileri açılmıştır.
1936 yılında 10 köy gezisi yapılmışken, üç bölge de arı istasyonları kurulmuş, köylülere yeni ölçüler hakkında konferans verilmiştir.
1944 yılında Adagide’ye yapılan gezide Kaymakam Esat Onat’ta katılmış, burada 120 fakir köylü muayene edilerek, köylülerin sorunları dinlenmiş, halk türküleri söylenip, milli oyunlar oynanarak, mütehassıslar tarafından konferanslar gerçekleştirilmiştir.
Ödemiş Halkevi Köylülük Kolu’nun sloganı olan “her hafta bir köye” sloganı tutmuş, Ödemiş köylerinde Cumhuriyet döneminde önemli atılımlar göze çarpmaya başlamıştır.
9) Müze ve Sergi Kolu :
Ödemiş’te tarihi ve kültürel zenginliğin korunması ve tarihini araştırmak, bulunan eserleri halka tanıtarak halka tarih kültürü ve bilgisini ulaştırarak sergi ve müze açılmasına örnek olmuş olan şube, faaliyete geçtiği yıl 250 kişiye konferans verip, birde ilk kurşun törenini düzenlemiştir.
Halkevinde Ödemiş ve çevresinde toplanan değerli eserlerden oluşan küçük bir müzesi bulunuyordu.
Şubenin en önemli girişimi ise Milli Mücadele Tarihi açısından büyük bir proje niteliğinde olan Kuva-yi Milliye’ye katılanların hatıralarının toplandığı arşivdi.
Şube başkanı Ali Orhan İlk kurşun’un yönettiği bu proje, Kuva-yi Milliye ve Milli Mücadele tarihi açısından değerleri belgeleri içeren bir eser olarak yıllar sonra Ali Orhan İlk kurşun’un daktilo tuşlarından kütüphanelere ve araştırmalara ulaşmıştır.
Halkevlerinin Kapatılması ve Ödemiş Halkevinin Sonu
Özellikle çok partili hayata geçildikten sonra CHP’nin bir uzantısı olarak görülen Halkevi, DP’liler tarafından protesto edilmiş, bu partinin taraftarları Halkevi faaliyetlerine katılmaz olmuşlardı.
DP’nin Ödemiş’te ki yayın organı konumunda bulunan Efe gazetesi bu durumu her fırsatta sütunlarına taşıyor, Halkevini ve çalışmalarını yıpratıcı haberler olarak veriyordu.
“500,000 liralık Halkevi var Halk Yok”, “Ödemiş Halkevi, Ödemiş Halk Partisinin İdare Merkezidir”, “Tiyatro, temsiller boş salonlara verilmektedir”, “Altı oku Halkevinden atın biz de gelelim” gibi kışkırtıcı yayınlar Ödemiş halkını Halkevinden uzaklaştırmıştır.
Çok partili hayata geçildikten sonra CHP’ye bağlı olmaya devam eden Halkevlerinin “hükmi şahsiyeti haiz bir teşis” haline getirilmesi için 1947 yılında CHP Büyük Kurultayı’nda karar alınmasına rağmen bu gerçekleştirilemedi.
Küçük siyasi hesaplar nedeniyle son yıllarında sürekli yapılan eleştiriler yüzünden başkan ve yönetim kurulunu yenilemek zorunda kalan Ödemiş Halkevi, 14 Mayıs 1950 tarihinde DP’nin büyük çoğunlukla iktidara gelmesinden sonra faaliyetlerini yavaşlatmış, bir süre sonra da durdurmuştur.
Halkevlerinin faaliyetlerini resmen olanaksızlaştıran 5830 sayılı yasa ile tüm Halkevleri faaliyetlerine son verirken, 1934 yılından 1951’e kadar 17 yıl faaliyet gösteren Ödemiş Halkevi’de çalışmalarını sonlandırmıştır.
Türk Ocakları, Muallimler Birliği, Spor Kulüpleri ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında kültürel hayatta görülen en çok seslilik 1932 yılında Halkevlerinin kurulmasıyla tek sesliliğe dönüşmüştür.
Tüm kültürel kuruluşların Halkevlerinin dokuz şubesinin etkisi altında ve CHP’ye bağlı olarak çalışması bu etkinliklere dinamizm kazandırmıştır.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Ödemişte de bütün kültürel kuruluşların Halkevi yörüngesinde toplanmasıyla Türk Devrimi ve Cumhuriyet ideolojisi daha geniş toplumsal kesimlere ulaşma olanağı bulmuştur.
Ödemiş Halkevi sosyal ve kültürel alanda Dil-Tarih ve Edebiyat, Güzel Sanatlar, Temsil Şubeleriyle Cumhuriyet rejiminin gerektirdiği çağdaş yaşam tarzının Küçük Menderes bölgesindeki öncüsü olmuştur.
1938 Yılı İzmir ve Türkiye’de Coşkun Kutlamalar (Video)