
Karşıyaka İnsan Hakları Anıtı
Karşıyaka ilçesinde deniz kenarına yerleştirilen heykel, 1992 yılında heykeltıraş Bihrat Mavitan tarafından yapılmıştır. Heykel çeşitli geometrik form elemanlarıyla bir kompozisyon grubudur.
Sahip olduğu soyut anlatımla İzmir’deki az sayıda modern heykelin arasında yer almaktadır. Anıt, mekana yerleştirme konusunda başarılı kabul edilebilir. Yeşillendirme, peyzaj uygulamasıyla desteklenen formlar tam bir uyum içerisinde görünmektedir. Kompozisyonun en büyük elemanı kapı formu ve onun içinden göğe sonsuzluğa uzanan yol formudur.
İnsan Hakları temasına sahip heykelin sanatçısı bu metaforlarla anlattığı hikaye, betimsel bir figür ya da başka bir heykel elemanı olmadan, sembolik ifadelerle de anıtın içeriği konusunda anlatım başarısına ulaşabileceğini göstermiştir.
Sanatçının bu iki bütünleşik ana elemanın yanı sıra, büyük yapısal forma benzer, gittikçe küçülen iki formla anıtı mekana yaymayı amaçladığı düşünülmektedir. Bu şekilde anıtın biçim ağırlı da mekana yayılmıştır.

Burada kompozisyonel bir uyum sağlama çabası görülmektedir. Üstlendiği tema hikayesini yalın bir dille betimleyerek toplumsal açıdan izleyiciyle kolay bir diyalog kurduğu düşünülen heykel, fiziksel açıdan da mekana yayılan tasarımıyla biçimsel anlamda gücünü artırarak, kompozisyonu çevre heykel ilişkisi anlamında başarılı kıldığı gözlemlenmektedir.
1992 yılında heykeltraş Bihrat Mavitan tarafından yapılan Karşıyaka İnsan Hakları Anıtı çoğunluğu, demokrasiyi simgeleyen üç elemandan oluşmuştur. Bu nedenle tek bir kompozisyon değildir.
En büyük eleman, insan haklarına açılan kapıdır. Bu kapının içinden insan haklarına ulaşacak bir yol geçip sonsuza ulaşmakta ve toplumun bu yolda yapılacak ilerlemenin beklentisi sembolize edilmektedir.
BİHRAT MAVİTAN – (1948, İzmir)
İDGSA Heykel Bölümü’nde, Şadi Çalık Atölyesi’nde öğrenim gördü. İki yıl, akademiye bağlı UESYO’da, daha sonra Temel Sanat ve Bilimler Bölümü’nde asistanlık yaptı.
Ayni kurumdan, Sanatta Yeterlik aldı. 1984 yılında sakalının kesilmek istenmesini, kişiliğine yapılan saldırı olarak gören sanatçı kişiliğinden taviz vermeyerek görevinden ayrıldı ve serbest çalışmaya başladı. Bihrat Mavitan ressam Alev Ermiş ile hayatını birleştirdi. 1977 yılında oğlu Tan, 1994 yılında kızı Tane dünyaya geldi.

Sayısız sergiler açan ve ödüller alan sanatçı, resimlerinde ve heykellerinde, fantastik kalıplara uygulanmış figürleri, dekoratif ağırlıklı bir anlayış çerçevesinde ele alır.
Mavitan, sanatla, ailesi sayesinde erken yaşlarda tanışmış bir sanatçı. Girit kökenli olan Mavitan’ın İzmir’de yaşayan ailesi ona müzikle, resimle konserlerle renklenip şenlenen bir yaşam olanağı sunmuş. Çocukluğunun geçtiği Karşıyaka’da Rum kültürüyle içiçe olmuş. Mavitan, bugünkü estetiğinin bu karşılaşmalardan beslenip şekillendiğini düşünüyor.
Tarzın önemine hararetle inanan Mavitan, bunun sanatçının kendisine verdiği ödül olduğunu düşünüyor. Benim peşinden koştuğum en önemli değer, tarz, üslup ya da imzadır. Benim eserimi gören birisi, Bu Bihrat Mavitan’ın eseri diyebilir.

Heykel henüz insanların hayatına girmedi diyen sanatçı, toplumun heykele ilgili olması için heykeltıraşın topluma heykeli anlatması, toplumu eğitmesi gerektiğini düşünüyor.
Heykeltıraşı, biraz ressam, biraz mimar olan ve rüyayı üç boyutlu görebilen sanatçı olarak düşünüyor ve tanımlıyor. Heykeltıraşın her şeyden az da olsa bilgi sahibi olması gerekir diyor ve ekliyor, Böylece bir ürün ortaya çıkar.
Heykelin küçük ya da büyük olması önemli değildir. Doğruları değişmez. Heykel yapmanın birçok şekli var. Herşeyin resmi yapılabilir, resmi yapılabilen her şeyin de heykeli yapılabilir. Resmi yapılmayacak şey yoktur ve eğer resmini yaptıysanız heykelini de yapabilirsiniz diyor.

Bihrat Mavitan kendini şu cümleler ile anlatmış,
– 1948, Gavur İzmir´de doğdum, Evvelim Giritli
– 1966, Bal´lıyım,
– 1968, Akademi´ye girdim,
– 1973, Heykeltraş oldum, hem de yüksek,
– 1975, Asistan oldum,
– 1977, Oğlum Tan geldi,
– 1984, Hocalar sakal kesti, ben istifa ettim,
– 1985, Ressam Alev Ermiş ile evlendim
– 1986, Kuzguncuk´a yerleştim,
– 1994, Kızım Tane geldi,
– sayısız sergi açtım, ödül aldım,
– 1948´den beri rüya görüyorum,
– 1959´dan beri resim yapıyorum,
– 1969´dan beri heykel yapıyorum,
– ve bu galiba böyle devam edecek.
Turan MUŞKARA – KARŞIYAKA Anıları